Çocuğa özel hikâyeler bir tercih değil aslında bir zorunluluk. Eğitim alanında sahip olunan ekonomik veya fiziksel sınırlılıklar çocukların bir standart etrafında toplanmaya mecbur bırakır. Bu ayağa olmayan bir ayakkabıyı zorla giymeye çalışmak gibidir. Giydikçe açılacağını varsayarak giymeye devam edersiniz ama sonuçta ayakkabıyla birlikte doğal formunu ve sağlığını kaybeden bir ayakla karşılaşırsınız. Bu yüzden hikâyeler, çocuğun eğitim kalıbına kendini uydurmak için doğal yeteneklerinden vazgeçmek zorunda kalması yerine, kendi potansiyelleri doğrultusunda düşünmesine ve üretmesine yardım eder.
Yetişkin psikopatolojisinin ana sebeplerinden birisi kendini kabul etmekte zorlanma, değersizlik hissi, benlik algısında bozulma ve kendi olma isteği ile çevresinin istekleri arasında kalan benliğin yaşadığı kaygıdan kaynaklanmaktadır. Tüm bu semptomların temeli çocukluk döneminde atılmıştır ve ihmal edilmiş ihtiyaçların sonucudur.
Bir başkası için gözden kaçmış olsa bile her çocuğun geleceği kendisi için çok önemlidir. Çünkü her çocuk içinde kendi dünyasını barındırır. Bir çocuk mutsuzsa onun dünyası ortak dünyaya küsmüştür. Açmamış bir çiçek gibidir. Her açmasını sağladığımız çiçek ise tek başına bir bahardır.
Hikâyelerin öncelikli hedefleri çocuğun değerlilik hissini beslemek, olumlu benlik algısına sahip olarak kendi potansiyellerini sergileme cesareti kazandırmak, özgüvenini artırarak başarı motivasyonu oluşturmak, çevrenin beklentileri arasında sıkışmak yerine bireysel yeteneklerini sergileyebilmesi için içsel, itici bir güç oluşturmaktır.
Birçok çocuk özgüven eksikliği ve olumsuz benlik algısına sahip olduğu için öğrenilmiş çaresizlik yaşamakta ve eğitim hayatındaki iddialarını kaybetmektedir. Birçok insan yeteneklerini hiç bilmeden ve açığa çıkaramadan bu dünyadan ayrılıp gitmektedir. İşte hikâyeler gözden kaçan yetenekleri açığa çıkarmaya yardım eder. Kendini ifade edemeyen çocukların kendilerini ifade edebilecekleri gücü içlerinde hissedebilmelerine yardım eder. Değersizlik duygusunu içselleştirmeden müdahale ederek psikopatoloji döngüsüne girmesine engel olur. Çocuğun potansiyelini en verimli şekilde kullanabilmesi için gerekli farkındalığı sağlar. Erken çocukluk döneminde özellikle bağlanma ile ilgili sorunların onarımını sağlar. Anne baba ile çocuk arasında kurulan iletişimin kalitesini artırır ve aile bağlarını güçlendirir. Ayrıca hikâyelerin kazanım tablolarında gösterildiği gibi her hikâye belli kazanım alanlarında tanımlı kazanımların içselleştirilmesini sağlar. Bu yüzden çocuğun ihtiyaç duyduğu alanda desteklenmesi içinde hikâyelere ihtiyaç vardır.
Aslında her çocuk hikâyelerle yaşar. Her çocuğun hayatına yön veren hikâyeleri vardır. Gün içinde bile planlarını, işlerini hikâyeleştirirler. Uzun vadede ise tüm hayalleri aslında beyinlerinde hikâyeler şeklinde döner durur. Bu yüzden “Bu Çocuk Bir Harika” serisi çocukların olumlu hikâyeleştirme döngüsünü içselleştirerek davranış üretmesini sağlar. Anne babalık da hikâyelerle yaşanır. Her anne babanın çocukları ile ilgili hayalleri yani hikâyeleri vardır. İşte tüm hikâyelerin güzel devam etmesi ve güzel bitmesi için çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmeliyiz. Bu yüzden çocuğun eğitiminde bilimsel verileri ve doğru stratejileri kullanmalıyız. “Bu Çocuk Bir Harika” serisindeki tüm hikâyeler bilimsel yöntemler ışığında, çocuğun kendini gerçekleştirmesine, başarılı ve mutlu olmasına, sağlıklı bir aile ortamını oluşturmada rol almasına ve kendi varlığını sevmesine yardım eder.
Her çocuğun kendi baharına çiçek açtığı bir hayat yaşamasını diliyoruz.